Ellek Kasabası yıldızlar mahalesinde ikamet eden Osman YILDIZ amcamızla geçmişten günümüze kasabamız hakkında sohbet ettik..

"Osman amcamızın babasının lakabı Mulla Ali’dir. 1931 doğumlu, fakir bir ailenin çocuğu olarak Ellek’de dünyaya gelmiştir.”

60’lı yılarda bizim muhale de 7-8 ev vardı, şimdi 70-80 ev oldu. Buraların her yeri çalılık idi, patikalardan yürürdük, şimdi her yer ev oldu, yol oldu.

Gıtlık vardı o zamanlar ekmek aş bulmak golay değildi.. Döller çukurağa pambık toplamıya gedellerdi. Anca güzün gelirdi döller çukurağdan. Şimdi dağda zeytin dikili olan tarlalar yoktu. Biz açtık onları. O zamandan beri bu hale geldi.. Şimdi de o tarlaları bize geri satıyo devlet. Tarlaların içi gızıl daş doluydu, her biri çocuk gövdesi gadar varıdı. O gızıl daşlarınan ip gibi çağıl yaptık. Tarlayı gızıl daşlardan ayatladık.

2-3 at arabasıyla odun etmeye gederdik Keriz’e. Keriz; ( Karagedik ile Aydınlı arasında ormanlık bir bölge). Orman yanmıştı, mazı odunu ederdik, çok mazı odunu cılavladım gençliğimde.

Komşuluk ilişkileri çok iyiydi eskiden. Benim yıkılan eski evi tüm muhale toplanıp yardımlaşarak yapmıştık. Şimdi gardaş gardaşı çekemiyo. Millette bir dünye teleşi var. Hal hatır soran yok, evinin gırağında komşulara bile gedip gelmez oldu millet.

Ben Kur-an okumayı dedemden belledim. Tarlaya giderken cüzümü yanımda götürüp orada çalışırdım harman yerinde. Dedeme dersimi verirdim.

O zamanlar hırsızlık çoğdu. Cumhuriyet kanunları geldikten sonra çuğaldı hırsızlık. O zamanlar hırsızlık yapmayana gız bile vermezlerdi ev geçindiremez diye. İşkiya çoktu.

Şimdi çoğu ailenin çocuğu mamir oluyo. Kendi meslağne göre denk gız arıyo. Evlendiği kişi de mamir olsun istiyo. Aynı şekilde gızlar da gız aileleri de öyle istiyo. Oğlanın adamlığına değil ne iş yaptığına bakıyorlar. Evi, arabası, maaşı var mı ona bakıyorlar. Oğlan’ın içkisi, kumarı, yalanı, dolanı var mı önemsemiyolar, namaz kılıp kılmadığını sormuyorlar.

Eveli insan sayısı bundan azıdı emme muhabbet dostluk çok eyiydi, şimdi çok insan var emme o kadar insanın içinde insan kendini yalnız hissediyor. Kızların hepsi evlenip gediyo, oğlan uşak dağılıyo.

Eskiden beri Ellek’de particilik hiç bitmedi. Şu 3 günlük dünyada insanlar parti yüzünden birbirini incitip kırıyorlar. Seçim zamanı geldi mi taraflar birbiriyle konuşmaz olur çekişirler sürekli.. evelden ahırı bu böyle geldi böyle gediyo.

45 yıllık belediyenin daha alt yapısı bile yok. Gelen geden belediye başkanın hepi aynı. Kimsenin dikecine bile dokunmuyorlar gelecekde oy vermezler diye.

Zamanın birinde hastam vardı ölüm döşeğinde. Adana’ya gitmesi gerekiyordu tedavi için. Belediyenin cipiyle götürürken zamanın belediye başkanı hastayı cipten geri endirtti seçim zamanı bize oy vermediler diye. Belediye başkanı sadece kendine oy verene hizmet ediyo. Başkan dediğin hizmeti Allah için yapmalı..

Bir köprü yapılırdı 50 torba çimento kullanılır 150 torba yazılırdı, eskiden beri dalavere sahtekarlık devam edip gediyo.

Zaten günümüzde siyaseti bilgisi becirisi olan değil parası olan yapıyo. Siyaset, dalavere konusunda aynı tas aynı hamam Elek. Gıram değişmedi.

Osmanlı zamanında şeriat hükümleri uygulanırdı, Cumhuriyet geldi geleli sahtekarlık çuğaldı.

Gençlere tavsiyem; okuyun adam olun, ilim sahibi olun. Okuyup meslek sahibi olunca karakterinizi değiştirmeyin. Paralandık zengin olduk diye eskiden samimi olduğunuz dostları unutmayın. Dünya malı dünyada kalır öbür tarafa hiçbir şey götüremezsiniz iyi bir amelden başka.

Cihan padişahı Sultan Süleyman vasiyet etmiş; ben öldüğümde sağ elimi tabutun dışına çıkarın halk görsün diye. Koskoca cihan padişahının bile öbür dünyaya eli boş gittiğini görsünler diye.

Atanızı dedenizi unutmayın, mezarlarını sadece bayramdan bayrama ziyaret etmeyin vakit buldukça gidip ziyaret edin Kur-an okuyun ruhuna. Ölmüşlerin ruhlarına ananızın, babanızın, ebenizin, dedenizin ruhlarına hayır kurumlarına yardımda bulunun..