Hüseyin gökçe Ellek beldesinin seçkin insanlarından birisi. Yaşı ve tecrübesine dayanarak belde ile ilgili düşüncelerini"Ellek Heber" e anlatmasını rica ettik.

Hüseyin bey, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben 1940 yılında Ellek beldesinde dünyaya geldim. Nüfusa 6 yıl geç kaydoldum. Bu sebepten kimliğimde 1946 yılı geçer. Bugüne kadar çiftçilik yaparak, hayvan yetiştiriciliği yaparak geçimimi sağladım. Hayatımın her evresinde buralar da bulundum. Belde dışına pek çıkmadım. İş yapan için, beldemiz çok müsait bir yer olduğunu söyleyebilirim.

Okuyucularımıza, eski zamanla bu günümüzü kıyaslarmısınız?

Yeni nesile diyorum ki; eskiden perişanlık vardı,yokluk vardı. Bir içme suyunu bile mahallemizdeki hayvanların su içtiği gölletten karşılardık. Sağlık şartlarına önem vermezdik veya bilmezdik. Yaşadığımız bu zaman cennet kadar güzel olduğunu bilmelerini istiyorum. Gençler bu zamanın kıymetini iyi bilmelerini istiyorum.

Ellek beldesinde halka yapılan hizmetleri yeterli buluyor musunuz?

Beldemizin çok dağınık bir kuruluşu var. Belediye gücü yettiği kadarıyla isteklere yetişmeye çalışıyor. Bundan daha fazla hizmet olur mu? Bunu bilemem. Ancak belediye gelire göre de hizmet yapıyor. Bunu iyi bilmeli, ona göre de borcu olanların borçlarını belediyeye ödemelerini gerekliliğini söylüyorum.

Hüseyin bey, dünyada yakın zamanda yaşanan Müslüman katliamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Haberlerde dinliyorum; Mısır'da Suriye'de yapılan Müslüman katliamlarını dehşetle takip ediyorum ve çok rahatsız oluyorum. Kendi halkına bu vahşet yapılır mı?. Ancak elimden gelen bir şey yok. Sadece ölenlerin ruhlarına dua ediyorum.