Ahlak ve edep kavramları, insanların hayatındave toplum içerisindeki davranışlar bütünlüğünde önemli bir yere sahiptir. Ahlaki davranışların ve edebin olmadığı bir yerde insanların değeri de olmaz. Kimlik yozlaşması ve çeşitli buhranlar yaşanır.

Yunus emre ahlak ile ilgili güzel bir söz söylemiştir:

"Gezdim Halep ile Şam’ı eyledim ilmi talep, meğer ilim bir hiç imiş illa edep illa edep.”

Eğitim almak, öğrenim görmek insanın iyi bir ahlaka sahip olması için yeterli değildir. Nice diplomalı ve yüksek eğitim almış insanlar var ki birçok değerden ve ahlaki karakterden yoksun olabiliyor. Son yıllarda insanlarımızın eğitim seviyesi ne kadar yükselse de ahlaki değerler o oranda gelişmiyor. Sorumsuz, duyarsız, ilgisiz, dini hassasiyetlerden yoksun insanlarımızın sayısı her geçen gün artıyor.

Ellek Beldemize baktığımızda durum pek farklı değil. Özellikle genç kızların giyim kuşamları ahlaki ve dini hassasiyetlerden gittikçe uzaklaşıyor. Düğünlerde ve çalgılı eğlencelerde kadınlar -erkekler iç içe girmiş adeta birbirlerinden geçmiş şekilde oyunlar oynuyorlar. Sosyal hayatta kız–erkek arasında mesafe kalmamış, kız erkek arkadaşlık ilişkilerinde seviyesizlik gittikçe artıyor.

Tüm bunlarda özentinin çok büyük etkisi var. Gençlerde ahlaki olmayan değerlere karşı özenti var. Gençler oldukları gibi görünmek ve yaşamak yerine benzemeye, uymaya çalışıyorlar. Tüm bunlar da onların kimlik karmaşası yaşamasına neden oluyor.

Aileler ise tüm bunlara tepki vermiyor aksine çanak tutuyor ve önlem almıyor. Aileler dikkatli olmalı. Çocuklarını izlemeli, sorunlarını iyi bilmeli, onları anlamalı, onlarla konuşmalı. İleride telafisi mümkün olmayan sorunlarla karşılaşmamak için bunlara dikkat edilmeli.

Selam ve saygılarla. . .